25 Mart 2010 Perşembe

a Girl who is dancing

İlk önce;
Uykumda konuştum. Uykumda ağladım. Uykumda ayıkken yapamadığım her şeyi yaptım. Uykumda dans ettim, etekleri kabarık rengarenk elbisemle. Uykum kaçtı, gözlerimi ovuşturup kalktım ayağa. Kollarım uzandı karanlığa, önce alışsın gözlerim boşluğa diye bekledim biraz.

Sonra;
Koşar adam dolandım evin içinde. İçimden konuştum, dışımdan kahkahalarla güldüm söylediklerime. Aynada kendimi izledim, dans ettim. Dans ederken nasıl göründüğüme baktım. Sonra kırmızı bir ruj buldum masanın üzerinde. Dudaklarımı boyadım. Öpücük attım aynadaki yansımama. Sessizliğin gürültüsü kulaklarımı tırmaladı. Müzikçaları açtım, Harry Belafonte çaldım son ses. Sanki beni izleyen bir güruh varmış gibi karşımda en güzel dans figürlerimi sergiledim onlara.

Daha sonra;
Müzik sustu. Biraz yoruldum.
Uzanmışım yatağa.
Kapatmışım gözlerimi.
Bir daha açamamışım gözlerimi.
Susamışım biraz.
Çukurlarda birikmiş yağmur sularından içmişim.
Bir de uçmuşum.
Kanatlarım varmış benim.
Göğe doğru yükselmişim.
Yıldızlara tutunup!

En sonunda;
Gökyüzünde yürümüşüm.
Yağmur damlaları ilk benim yüzüme düşmüş.
İlk ben ıslanmışım.
İlk ben üşümüşüm, soğuk havada.
İlk benim yüzüme doğmuş güneş.
İlk ben öflemişim sıcaktan ve ilk ben gölgede uyuyup kalmışım.


Hiç yorum yok: