4 Nisan 2009 Cumartesi

Overlok Pakedi

Genç yaşta ölen insanlar için neden "Allahın sevdiği kuluymuş!" denir? Biz Allah'ın sevdiği kulu değil miyiz lan?

Sometimes;

...i think that i have a tandency to commit suicide!
...i hate myself to be jealous of somebody's life that i believe it is perfect!

Ridiculous Human-Being

Bugün kardeşimin kız arkadaşı geldi eve, sabah kargalar uyanmadan. Öncesinde annemle babam yazlığa gittiler, yine en erken saatte. Aslında uyanmam gerekiyordu onlar giderken, seslerini duydum ama kalkamadım yataktan. Gece uyumadan "Tabu" diye bir belgesel izlediğim için sanırım, rüyamda yine abuk sabuk şeyler gördüm. O yüzden uyanasım yoktu, uyansaydım belki böyle olmazdı. Bilmiyorum. Olan da şu: Sabah kardeşimin kız arkadaşının sesi ile kalktım yataktan. Aslında pek bir şeyim yoktu, ama kahvaltı hazırlarken birden kötü cinlerim sağ omzumu da ele geçirip iki yandan saldıraya geçtiler bana karşı. İyi niyetimi, gülümsememi alıp yerine kocaman bir üçgen sonlu kırmızı kuyruk ve başımın üstünde yanıp sönen iki adet kırmızı boynuz bıraktılar. Nasıl oldu anlamadım, suratım düştü. Kardeşimin her kelimesine uyuz bir dille karşılık verdim, yapmamam gerektiğini bile bile uyuzlaştım işte.
Sonra suratım giderek çirkinleşti, hissettim ben onu. Sonra da yapayalnız kaldım. Kardeşim kız arkadaşıyla odasında, içeriden gelen garip kokulu kahkahalar ile beni salonda yalnız başıma bıraktı. Ben de aptal bir teenage filmi izledim.
Arada ders çalıştım. Yapacak bir şey bulamayıp sigara içtim bolca. Sonra karnım acıktı, yarım muz yedim. Sonra oturup sefil halime hayıflandım.
Etrafımdaki insanların benden uzaklaşmalarını izledim.
Ben buyum çünkü. Başkaları ile yapamıyorum. Herkesi incitiyorum, hiçkimseyle anlaşamıyorum. Yalnız başıma ölmeye mahkumum.
Paint it black!

Make a Move

Söylediklerimden, yaptıklarımdan, konuştuklarımdan, harflerimden, kelimelerimden ve onların oluşturduğu anlamsız cümlelerden, suratımdan, yerli yersiz çıkan sivilcelerimden, yalnızlık hissinden, olamamışlıktan, ucundan kıyısından hayata tutunmaya çalışmaktan, sokaktaki adamlardan-kadınlardan-arabalardan, hep bir yere yetişmeye çalışıyormuş gibi olmaktan, yalanlardan, huzursuzluklarımın sadece rüyalarımda üzerime binip hareket etmem için popoma vurmasından, dehlerden, çüşlerden, bahar yorgunluğundan, perişanlıktan, mutsuzken mutlu taklidi yapmaktan, gereksiz kaprislerimden, başkalarını üzmekten....
daha da uzar gider bu!!!

pek çok sıkıldım!