27 Mart 2009 Cuma

Wonders Never Cease

Şu sıralar Naoko'nun bana verdiği kitabı okuyorum. Haruki Murakami'nin İmkansızın Şarkısı kitabın adı da. Ve yine her okuduğum kitapta olduğu gibi bunda da kendime uygun bir karakter buldum ve onunla bağdaştırdım kendimi. Aslında Vatanabe'yi çok uyumlu buluyorum kendimle, yalnız kalma isteğini anlıyor ve takdir ediyorum. Olaylara bakış açısını çok beğeniyorum. Ama kitaptaki karakter ismi olan Naoko'nun kendini akıl hastanesine kapatma isteğine olan yakınlığımın yerini hiç bir şey alamaz. Çünkü son zamanlarda, özellikle Enki'den ayrıldığımdan bu yana sinirlerim çok bozuk. Hiç mutlu değilim, ayrılığımızın bunda etkisi büyük ama sadece o değil. Bana sarfettiği cümleler ve bana olan davranışları, işsizlik, ülkenin ve dünyanın boktan durumu.. ve tonlarca ufak sinekler etrafımda vızıldıyormuş gibi ben gerçekten hiç birini öldüremiyorum.

O kadar uzun zamandır huzurlu bir uyku uyuyamıyorum ki, zamanını hatırlamakta güçlük çekiyorum. 1 ay? 1 yıl? bilemiyorum.
Kabuslarla ve sayıklamalarla geçiyor uyku saatim. Bütün gün gülünecek komik şeylere tebessüm ediyorum, ya da acaip sesli kahkahalar atıyorum. Herşeyden korkuyorum. Tırsak ve pırsık oldum. Kendimi anlayamıyorum. Bir akıl hastanesine ya da ağaçları bol, yeşillikli bir yere gidip bir süre dinlenmek istiyorum.
Misafir miyim ben?
Hiç bir yere ait değilmişim gibi bir hissim var.
Bu ne zaman geçer?

Hiç yorum yok: