25 Mart 2009 Çarşamba

Modern Slaves

Bugün yazmam gereken bir "persuasive essay" vardı. Konusu kendi çocuğuna sahip olma yerine evlat edinmeyi tercih etmek idi. Yani ya evlat edinmenin iyi bir şey olduğunu savunmam gerekiyordu ya da tam tersi. Ben tam tersini savunmayı seçtim. Aslında evlat edinme durumu ile ilgili bir sorunum yok ama kişisel görüşüm yasal olmayan yollardan evlat edinmenin insan kaçakçılığını ya da insan ticaretini destekler niteliğinde olması. Bu yazıyı yazarken arada bir açıp okuduğum Kevin Bales'in kitabından da yararlandım. Kendisi freetheslaves.com adresinin kurucularından. Bu bilgili kişi referans alınarak dünyada iyi niyetli bir tahminle aşağı yukarı 27 milyon köle olduğu varsayılabilir. Aslında diğer örgütler bu rakamın katbekatınının varlığını bildiriyorlar: yaklaşık 200 milyon kadar. Şu an klavyesine dokunduğum bilgisayardan, sokakta çocukların oynadığı plastik toplara kadar kullandığımız tüm "şey"ler kölelerin ellerinden çıkıyor olabilir. Bu yardıma muhtaç insanlar ya da özgürlüklerini bekleyen insanlar hastalandıklarında ya da herhangibir yerlerini incittiklerinde ya terk ediliyorlar ya da ölüme bırakılıyorlar. Kadınların birçoğu şiddete maruz kaldıkları ve aç bırakıldıkları sözde modern ülkelerin lüks evlerinde hizmetçiliğe zorlanıyorlar ya da fuhuşa.
Japonya, Fransa, Amerika gibi gelişmiş ülkelerde kölelik yön değiştirerek artıyor. Para ekonomisi güçlendikçe ve kapitalizm kendi zenginlerini yaratmaya devam ettikçe kölelik yok olmayacak hatta daha kötü şartlarda devam edecek diye düşünüyorum.
Her illegal yoldan bebek sahibi olmak isteyen ailenin bu durumu düşünmeleri gerekir bence. O bebek, annelerinin kucağından daha tek dama süt emmeden kaçırılıyor olabilir. İnsan ticareti çağımızın en büyük sorunlarında. Ama hali hazırda bu konu ile ilgilenen birkaç örgütten fazlası yok.

Sevgilerimle.

Hiç yorum yok: