18 Şubat 2010 Perşembe

Memlekette Alamanci Burada Yabanci

1960larin basinda imzalanan is gücü anlasmasi ile apar topar toplandilar evlerinden. Bir cogu hayatinda büyük sehir görmeden yabanci bir ülkeye gönderilmenin saskinligini yasiyordu. Hayvan pazarindan kurbanlik secer gibi secildiler. Dislerine, saclarina kadar tarandilar.

Tarlalarinda irgat iken Munih, Berlin gibi büyük metropellere geldiklerinde isci oldular! En pis islerin bulunmaz ustalariydi onlar. Yerin dibinden maden kazdilar, Tanrilariyla konuslarina firsat verilmeden cehenneme yollandilar. Saskinliklarini atlatmalarina izin verilmedi. Gastarbeiter etiketi yakalarinda Heim`larin tek odali sogugunda birbirlerine sokuldular. Kültürlerine sarildilar. Kimisi hayatinda ilk defa gördü kadinin sacinin acik olabilecegini. Oysa ki onun evinde, onun gözünde yalnizca "kötü kadinlar" bas örtüsü takmadan gezerdi.
Yanindaki "gavur"un kolundan cekti kadini. Gözleri ac, dili lal! Namuslari köyünde, bir mektuba hasret, onlar gurbette bir sicak yemege, bir gülüse...

Zamanin akmada üstüne yok. Zaman en büyük düsman, en azili katil! Teker teker yola cikti cocuklari, esleri simdi. Simdi hepsi trende, kamyon arkasinda, otobüste! Büyük kavusma günü. Büyük heyecan! Hasret yaninda meze! Sevinc kisa sürer kavusmadan sonra, kavusmanin sevinci paranin gözüne batar! Para hirslidir dört koldan sarar. Öyle oldu. Babalar annelerle öpüsünce büyü bozuldu. "Mark" unutuldugunu sandi. Baba panik oldu. Anneyi kenara itip "Mark"a sarildi. Anne ortak dilden konusabilmek icin bunca yildir görmedigi kocasi ile, "Mark"i gögsüne basti.

Cocuklar yapayalniz. Yalnizliklarini sevdi. Yalnizliklarinda kayboldu cogu. Cocuklar evde Türk, sokakta Alman olmanin agirligini kaldiramadi. Kücücük bedenleri, izole olmus anne, baba ve Marka bas kaldirdi. Türk olduklari icin duyduklari eziklik ve dislanmislik görselde isyana dönüstü. Demir burunlu ayakkabilar, siyah ve beyaz kontrastli garip kiyafetler isyanlarinin sesi oldu.

Zamanin akmada üstüne yok. Zaman zehrini arada kalmisa akitir, bir kurban buldu mu digerlerine dönüp bakmaz. Büyüyor alamancilarin cocuklari. Bir cogunun torunu oldu. Torunlar Türk-Alman. Mark öldü. Mektubu aramaz oldu evdekiler. Sabit ücretten sinirsiz telefon konusmalari, görüntülü sohbet hos geldi.

Cekilen acilar, tozlu cantalarda kitli! Kimse istemiyor kilidini acmak!

Hiç yorum yok: