22 Şubat 2010 Pazartesi

garip işler polisi

uzun süreli vize basvuru sürecinden korkup ordan burdan kagıtlarımı, adliyeden sabıka kaydı almak için hasta hasta yatagımdan kalktım sabahın köründe. bir akmaya başlasa hayat çok güzel olacak burnum ve başağrımla birlikte sırasıyla muhtarlık, fotograf stüdyosu, nüfus memurlugu ve adliye şeklinde bir güzergahım vardı. günler sürer sandıgım işlemlerin adliyeye kadar olan kısmını 1 saatte atlatınca gözüm döndü. bir de yok efendim türkiye cumhuriyetinde bürokrasi cok yavasmıs zartmıs zurtmus. ulan almanyada hizmet sektörü yok. gercekten. telefonunuza "guthaben" almak için 2 saat kuyrukta bekliyebilirsiniz, bu mümkündür.
neise efenim, adliyeye vardıgımda saat 11i ceyrek geciyor civarındaydı. 45 dakika içinde o kagıdı elime almamın mümküniyatı yoktu. (mehmet haytaogluna sevgiler) 2 tane pencere var adliye binasının dışında. sağ pencereden başvuru yapıyorsun, soldan da başvuru cevabını alıyorsun. ama bunun için önce beyaz kulübeden nüfus cüzdanının fotokopisini cektirmeli ve dilekçe almalısın. beyaz kulübede kimse yoktu. tam 20 dakika bekledim ben orda diğer silah arkadaslarımla beraber. sonra viicdanlı bir polis memuru içeriden de fotokopi cektirebilecegimizi söyleyince ben koştum. road runner oldum ben. neise efendim fotokopimi cektirdim ama ya dilekçe? kısa boylu beyaz kulübe görevlisi ulvi görevinin başına döndüğünde saatlerimiz 12ye ceyrek kalayı gösteriyordu. korkmuştum. kan bürümüştü gözlerimi.
apar topar sağ pencereye gittim. önümdeki çift belgelerini verip makbuzlarını aldılar. peki ya ben? istemiyorum öğleden sonraya kalıp bu belgeleri teslim edebilmeyi. istemiyorum yarın da buraya gelmeyi. derken sıra bana geldi. 2 kıytırık kagıdı 5 türk lirası ile görevli hanıma teslim ettim. o ise bana karşılıgında 50 tane dosya verdi.
50 adet dosya verdi bana.

bunu neden yaptın diye sordum. "al bu dosyalarrı 1. kata çık. ayşegül hanımı gör. dosyaları ona teslim et ama karşılığında kendi sabıka kaydını almayı unutma!" dedi bana. Ağlayabilirdim o an. bunu yapablirdim. sevinçten gözlerim doldu benim.
ayşegül hanım mahkeme duvarı gibi yüzü ile sabıka kaydımın olmadıgını teyit ettiginde saatlerimiz tam 12yi gösteriyordu.

mutluluktan tırtıl oldum. kelebek oldum. tekrar tırtıl oldum.
ohbeya

Hiç yorum yok: